“Amatör Telsizci Oldum…”

Ülkemizde artık değişen sınav sistemiyle amatör telsizcilik belgesini alabilmek çok kolay hale geldi. Eskiden daha da zor olan bu sınav, artık çok daha kolay bir ortamda yapılıp tamamlanıyor. Peki yanlış olan şeyler nedir? Bu kolaylığın yarattığı dezavantajlar nelerdir?

Normalde bir ehliyet sahibi olabilmek için kurslara gidilir. İlgili konu hakkında kısa da olsa eğitim alınır. Konuya olan ilginin artırılması ve sınav sürecinde de bilinçli olunması beklenir. Sürücü ehliyetleri buna en güzel örnektir. Bir taşıtın operatörü olabilmek için öncesinde kursuna gidip belli aşamaları geçmemiz gerekiyor. Ardından girdiğimiz sınav veya sınavlarda da başarılı olmamız gerekiyor ki taşıtın operatörü olabilelim. Ancak gelin görün ki bu durum amatör telsizcilik için aynı değil. Önce sınava giriyoruz, ardından eğitim almaya çalışıyoruz!

Bu, elbette ki ilk etapta amatör telsizci adaylarının yanlışı değil. Sistemimiz maalesef ki bizleri böyle yönlendiriyor. Çeşitli ülkelerde bu konularda güzel örnekler de varken, ülkemizde biraz daha rahat bir anlayış sergileniyor. Ancak durum her ne olursa olsun, gene de, gireceğimiz sınava en azından kendi imkanlarımızla hazırlanmamız gerektiğini değiştirmez.

Sınavda başarılı olan adaylarda sıkça rastladığımız durum, hiçbir şey bilmemeleri oluyor. Pratik kazanabilmeleri ise oldukça zaman alıyor. “Havaya çıktığımda ya yanlış bir şey söylersem!..” ya da “Birisi beni tersler mi?” gibi düşüncelerin artmasına sebep olan bu durumu yıkmak için de oldukça fazla enerji tüketiyoruz. Sınavı ezberci bir anlayışla yapma ortamı olduğu için, ezberlediklerimiz sınav sonrasında zihinlerimizde kalmıyor. Yapılan birçok hatanın ardından yeni arkadaşlarımız bu hobiden uzaklaşmaya başlıyor ve belki de çok değerli kişileri kaybetmiş oluyoruz.

Sınava girmeden önce amatör telsizciliğin ne olduğunu, amatör telsizciliğin ülkemizdeki durumunu ve tarihçesini mutlaka araştırmak gerekiyor. Teknik konuları daha sonraya bırakabiliriz. Bu hobiden ne beklediğimizi ve bizlere neler katacağını iyi kavramamız gerekiyor. Bu araştırma, en azından bu belgeyi aldığımızda, “polis” gibi ya da “afet haberleşme operatörü” gibi değişik sıfatlara bürünüp davranamayacağımızı bize hatırlatmış olacaktır. Çevremizdeki amatör telsizcilerden bu konuda da yararlanılabilir. Dernekler aracılığı ile bu bilgiler pekiştirilebilir. Ardından bilinmesi gereken temel teknik bilgilere değinilip sınavlara hazır bir hale gelinebilir.

(KMITL RADYO AMATÖRLERİ KULÜBÜ OPERATÖRÜ)

Bu ön hazırlığımızı tamamladığımız zaman, amatör telsizcilik daha keyifli bir hale gelecektir. Telsizimizi gören çevremizdeki bihaber kişilere, ne olduğumuzu daha iyi ifade edebileceğiz. Bu uğraşıya daha hızlı adapte olup, uğraşımızın gelişimine daha fazla katkıda bulunabileceğiz. Yanlış yapmaktan korkmayalım. Doğruya ulaşabilmek için yanlışlara ihtiyacımızın olduğu bir gerçektir. Ama mutlaka araştıralım, bilgi sahibi olalım. Bilenlere soralım, danışalım. Ve sormaktan asla çekinmeyelim. Dünya barışına katkıda bulunan bir uğraşı diye tanıttığımız amatör telsizciliğin, temel ilkelerine uyalım.

Ve işte ondan sonra gönül rahatlığıyla, “Amatör telsizci oldum.” diyelim.

Bunlar da hoşunuza gidebilir: